Kocayayla. En çok sevdiğimiz yayla. Geçen yıl karlar bize izin vermediğinden gidememiş sonrasında da kısmet olmamıştı. Bu yıl herhalde çok özlediğimizden uygun zamanı kolladık ve yaylamıza ulaştık. Mayıs ayında Düzce bölgesinde zaten hep yağışlı hava uyarıları ile kampa gidiyoruz. Fakat yerel şartlar sürekli değişik oluyor. Havanın çok enteresan dinamikleri var.
19 Mayıs bu yıl Perşembe gününe rastladı. Cuma izin alabilenler ile 2 gece konaklamalı kamp hayalimizi gerçekleştirmek yolundayız. Ama bizim gibi düşünen ciddi bir kalabalıkta varmış. Sonrasında da değiik bir şey yaptık. Hafta sonu gelebilenler de bizde hafta sonu size katılalım deyince 3 gece konaklamalı muhteşem bir kamp ortaya çıktı.
Yeniokul velileri ile daha önce Kocayaylaya gelmiştik. Fakat tabii muhteşem etkisi ve doğası sebebi ile yine gelmek istemişler. Yine yolumuz kocayayla. Hava çok güzel. Tecrübeli veli fazla olunca artık daha hızlı hazırlanabiliyoruz.
Kamp alanımız, deremiz yerinde. Fakat Offroad araçları girmiş geçen haftalarda yaylaya. Ortalığı mahvetmişler diyebilirim. Endemik bitkilerin olduğu alanlarda geri dönülmez tahribatlar yaratmışlar. Buna birde Ormancıların ağaç kesimi sırasında açtıkları yolları ekleyin. Kocayaylada zarar büyüyor bence.
Yılın ilk kocayayla kampı. Mayıs başı olduğundan güneşli bir hava olsa bile gece soğuk bekliyoruz. Öyle de oldu. Gece sular donmuştu. 4 derece ölçen olsada bazı anlarda sıfırın altına düştüğünü tahmin ediyoruz.
Her yıl gitmezsem kendimi eksik hissetiğim koylerden kırıntı zamanı yine. Buluşma sonrası eksikler ve doğruca yaylaya kamp alanımıza. Hava yükseldikçe soğuyor ve güneş yüzümüze yüzümüze bizi ısıtıyor. Bu güneş indiğinde hava soğuyacak demek.
Bu senenin en güzel tarihlerinden. Çocuk bayramına rastlayan Çocuk Kampı. Bundan daha iyisi olabilirmi. Zaten akktılımcılarda bunu kanıtladı. Çok kalabalık bir katılımcı sayısı ile yaylaya tırmandık. Hava yağışlı olacak diye katılımı iptal eden kampcılar yok. Hava bulutlu ama yağış baskısı yok.
Nisan ayının ortası artık kampların başlama zamanı demek. Geçen yıl 3 hafta amaçladığımız yaylalara kar yüzünden çıkamayınca bu sen biraz daha rahat ulaşımlı yerleri planladık. Fakat bu yıl havalar çok sıcak ve yayla yollarında sorun yokmuş. Yine de planlarımızı değiştirmedik. Samandere Köyü geçen yılın keşfi. Bu yılda gitmek istiyoruz. Çünkü köy çok güzel ve dağınık bir yerleşime sahip. Neredeyse her yerden su fışkırıyor.
İddaalı bir tarih. Artık kasım geldi ve normal yükseklikler bile soğukken 1100 m yaylada ne ile karşılaşabiliriz acaba. Tahminlerim genellikle 5-10 derece aralığında oluyor bu zamanlar için. Yine öyle tahminlerle yaylaya çıktık.
Bu sefer buluşma yerimiz yaylaya en yakın köylerden biri ve artık neredeyse yaylada buluşacak noktaya yaklaşıyoruz. Bu anlamda daha önceden belirlediğim köy meydanında buluşuyoruz. Ben zamanında gelmiş olmama rağmen herkes benden önce gelmiş. Birbirini tanıyan bir ekip olduğundan organizasyonları önceden tamamlanmış. Bana sadece yaylaya kamp alanına götürmek kaldı.
Derebalıklı yaylası bir türlü gitmeye fırsat olmayan yaylalardan biri. Yolu kolay fakat bir erken sapaktaki kırık tabelayı görmeyip girince Hira yaylası yerine Derebalıklı Yaylasında kamp atmaya karar verdik.
Pürenli gibi oldukça fazla ev var. Ama evler yayla evleri. Güzel görünüyorlar gözüme. Suyu bol. Düzlük arazisi az olunca yer bulmakta biraz sıkıntı çektik ama yinede sığıştık. Odun kesenler ortalığı çok hırpaladığından bazı yerler güzelliğini yitirmiş. Doğa kendini yenilemese vay halimize.