Kampa Gidelim mi BABA

Kampa Gidelim mi BABA

Cuma, 20 Nisan 2018 10:29

20-21 Nisan 2018 - Delmece Çocuk Kampı Güncesi

İşte sonunda yine bahar geldi ve biz sezonun ilk hafta sonu kampı için beklemekteyiz. Hazırlıklar belki çok öncesinden başladı ve malzemelerimizi elden geçiriyoruz. Katılımcıların sabırsızlığını gelen notlardan anlamak mümkün, belli ki kış sezonu hepimiz için yorucu ve uzun geçmiş. Herkes kendini doğaya atmak için gün sayıyor. İşte bu duygularla programımızı yapıp, doğayı kucaklamak ve baharı karşılamak için heyecan içerisinde her zamanki buluşma noktamızda toplanmaya başlıyoruz. Hava kapalı olmasına rağmen yağış vermiyor, gökyüzünü terketmeye yüz tutmuş bulutlar hafif rüzgarın etkisi ile yol almakta...Birer ikişer toplanma noktasına biriken araçlarla yine hatrı sayılır bir konvoy oluşuyor ve yola diziliyor araçlar...Kış çok sert geçmediğinden dolayı kar yağışı yolları çok hırpalamamış, düzgün sayılabilecek bir asfalt üzerinden tırmanmaya başlıyoruz. İrtifa arttıkça hava da güneş göz kırpıyor, belli ki tepede tüm sıcaklığı ile bizi karşılayacak. Tırmandıkça sanki zamanın geriye aktığını düşünüyoruz, çünkü halen kimi ağaçlar yapraklanmamış, seyreltiler çoğunlukta... Yaklaşık 45 dk sonra tam da beklediğimiz gibi bir doğa bizi karşılıyor, hava artık iyice açtı ve bulutlar dağıldı. Çocuklar göz alabildiğine büyük yeşillik üzerinde dağılıveriyorlar ancak öncelikli işlerimizi tamamlamak lazım yürüyüş öncesinde, herkes çadırları kurma telaşında. "Yahu nasıl takıyorduk bu polleri :)) " Çadırlar nihayet kuruluyor ve bizi bekleyen maceralarla buluşmak üzere yürüyüş için hazırlanıyoruz. Hafif birşeyler atıştırıp yola koyuluyoruz. Önce kırık köprüyü bulmak için kurduğumuz öncü takım yola koyuluyor, yaylayı bölen minik dereyi geçebilmek için köprüyü bulmamız lazım. Köprü bulunuyor ancak geçiş için pek emniyetli değil, hemen bulduğumuz bir kütük vasıtası ile köprüyü sağlamlaştırıp karşıya geçmeye başlıyoruz. Çocuklar geçtiler bile, sıra büyüklerde... Şifalı su gürül gürül akıyor, mataralardaki eksilen sularımızı tamamlayarak bilge ağaçların altına atıyoruz kendimizi ve ormanın bize anlattığı hikayeleri dinliyoruz sessizce 5 dakika bile 1 saat gibi geliyor adeta, tarifsiz huzur...Çocuklar ağaçlara uzun zamandır görmedikleri arkadaşları gibi sarılıyorlar, ağaçlar da buna cevap verircesine bir sağa bir sola salınarak bizi selamlıyor. Akşam için hazırlıkları tamamlamak üzere dönüşe geçiyoruz. Baş işimiz odun işini çözmek, bölgede orman yolu açmak ve yayla evi yapmak üzere bir kısım alan kesilmiş, buralardan ateş için gerekli odunu temin edebiliriz. Ateşimiz her zamanki gibi görkemli, bulduğumuz kütükleri el birliği ile ateşin yanına taşıyoruz. Şimdi herkes yemek hazırlamaya başladı bile. Havanın kararması ile kafa lambaları ve fenerler açılıyor, çocuklar yürüyüşe hazırlar. Orman yolunda karanlığa gözlerimizi alıştırarak neredeyse fenersiz yürüyoruz, bu çok keyifli bir his gerçekten, çocuklar hemen duruma uyum sağlıyorlar, fener kullanmak out :)) Yemekler yeniyor, sohbet koyulaşıyor ve artık herkes günün yorgunluğunu atmak için çadırlarına çekiliyor. Mis gibi havada temiz uyku gibisi yok, kurbağaların ninisi ile uykuya dalıyoruz. Çadırları güneş karşılıyor sabahın erken saatlerinde, sönmüş ateşi karıştırıp tekrar hareketlendiriyoruz. Çaylar, kahveler yudumlanırken kahvaltılar ediliyor, çocuklar oyun derdinde...Bu sırada bir anda gökte 3-4 uçurtma beliriyor ve izlemek bile tarifsiz keyif...Toplanmadan evvel bir keşif yürüyüşü daha yapıyoruz, bu sefer rotamız yayla evlerinin arasından bir yay çizerek tekrar kamp alanına dönmek. Adımlar daha dingin, daha çok gözlem yapıyor ve eğlenmek için her fırsatı kolluyoruz. Kampların ve doğanın birleştirici gücü yine güzel insanlarla buluşmamızı sağladı ve çocuklarımızı birbirleriyle kaynaştırdı. Bir sonraki kamp planı kafamızda uçuşurken doğaya veda ediyoruz. Tüm katılımcılara kattıkları şeyler için teşekkürler, tekrar karşılaşmak dileğiyle. Volkan Üstün

Pazar, 14 Temmuz 2019 13:43

14-20 Temmuz 2019 - Cemil Onay ile Çocuk Sanat Kampı - Bozcaada Lodos Hikayeleri Kampı 2

Çocuklarımızla Türkiye'nin doğa harikası coğrafyalarından, Bozcaada'da Ataol çiftliğinde Doğa ile iç içe konaklayacak, kendi üretimleri mutfaklarına sabah öğlen akşam misafir olacak, seramik üretimler yapacağız. Olgunlaşmış bağ var ise bolca üzüm yiyecek bağ bozacağız ve üzümlerimizi evimize götüreceğiz. Bunun yanında deniz, havuz, çiftlik hayvanları, kamp ateşi. Zeytin ağaçlarının altında üretirken dinlenecek, muhabbetlere dalacağız. Siz de katılmak istermisiniz.

Pazartesi, 12 Mart 2018 13:24

Göçle Gelen Kültür: Boğatepe Gravyeri

Türkiye’nin kuzeydoğu sınır illerinden Kars ve Ardahan’da hayvancılık, süt üretimi ve peynircilik yöre halkının başat geçim kaynağıdır. Yörenin en bilinen peynirlerinden biri Gravyer, göçle gelen bir kültürün taşıyıcısıdır. Adını bir İsviçre kasabası Gruyère’den alan Gravyer peyniri Türkiye’de bugün sadece Kars’ta üretilir. İlk üretimine başlandığı 19. yüzyılın sonlarında Kars-Ardahan bölgesinde 30’dan fazla mandırada üretilen Gravyerin, 20. yüzyıl boyunca üretimi giderek azalmış ve bugün Kars Organize Sanayi Bölgesi’ndeki nispeten daha büyük 3 mandıra dışında, geleneksel yöntemler kullanılarak sadece Boğatepe Köyü’nde 2 mandırada üretilir. Bu yüzden olsa gerek, Boğatepe Gravyeri Slow Food Biyoçeşitlilik Vakfı’nın Nuh’un Ambarı adını verdikleri, yok olma riski altındaki küçük ölçekli, kaliteli ve yerel-geleneksel gıda ürünlerini kayıt altına alma çalışmaları kapsamında Presidium belgesi almaya layık görülmüştür.

Pazar, 28 Ocak 2018 13:05

28 Ocak - 2 Şubat Kars Boğatepe Köyü Çocuk Kampı Güncesi

Kimi yollara çıkarken insan hazır olduğunu, yolculuk boyunca neler yaşayacağını bildiğini zanneder. Ama yol, yolculuk, insanlar, hayat, doğa hikayeyi başkalaştırır. Ve yolculuk sona erdiğinde insan kendisini başkalaşmış, dönüşmüş bulur. Bizim Kars gezimiz böyle bir yolculuktu.

Kampa Gidelim mi Baba’nın yaz çadır kamplarına katılıp çok keyif almış olduğumuz için kış için hem de tren yolculuğu yapabileceğimiz bir Kars gezisi yayınladıklarını görünce hiç düşünmeden kaydımızı yaptırdık. Ne Kars’ın, ne de Doğu Ekspresi’nin Türkiye’nin en talep edilen seyahat haritası içine girdiğinden haberimiz yoktu. Amacımız Kaan’a ilk uzun tren yolculuğunu yaşatırken, kendimize de gençlik yıllarımıza ufak bir dönüş olacak bir tren yolculuğu yaşatmaktı. Kars’ı hep merak etmiştik, ayrıca sadece Kars’ı ve çevresini görmekten öte Boğatepe Köyü’nü görüp, orada kalıp, zaman geçirecek olmak ise çok büyük bir şanstı.

Kars soğuk olacaktı, kışı yaşayamadığımız bir İstanbul’dan bütün giyeceklerimizi toparlayıp yola çıkmaya hazırlandık. Trende çok yiyecek olmayacaktı, yiyeceklerimizi de yanımıza aldık. Ve üç aşağı beş yukarı ne yaşayacağımızı bildiğimizi düşündüğümüz yola çıktık.

Asıl hikayemiz Ankara Garı’nda başladı. Kararmış, puslu bir Pazar akşamüstünde yüzünde güller açmış Ayça bizi karşıladı, otobüslere binmemize yardımcı oldu ve trende kompartımanlarımızı gösterdi. Çocuklarla uzun yolculuklar yapmanın en önemli yanının başka çocuklar ile zaman geçirecek ortamlar sağlamak olduğunu bu yolculukta anladık. Neredeyse 29 saat süren tren yolculuğumuzda çocuklar bizden daha fazla eğlendiler ve trenin her köşesini deneyimlediler. Ankara – Kars arası yolculuk sanki bambaşka bir coğrafyada yolculuk yapıyormuş gibiydi. Bildiğimiz kışın gelmemiş olmamasından dolayı kar ancak Erzincan’dan sonra kendini tam anlamı ile göstermeye başladı. Uçsuz bucaksız bozkırları örten bembeyaz kar, aralardan akan dereler, tren raylarının çıkardığı sesler ve çocuk cıvıltıları insanın ruhunu farklı bir noktaya doğru yolculuğa çıkarmaya yetmişti.

Pazar, 21 Ocak 2018 12:53

21-28 Ocak 2018 Kars Boğatepe Köyü Çocuk Kampı Güncesi

İlk kez uzun bir tren yolculuğu bizi bekliyor...bavulları yaparken acaba nasıl bir macera bizi olucak diye bir alıp bir koyuyorum eşyaları... Biliyoruz ki Rengim için müthiş bir deneyim olacak o kesin. Onu Ülkenin farklı yerinde biriktireceği anlarla yoğuracağı ve gelişimine katkısı sonsuz olan bu maceraya beraberce katılmak çok keyifli olacakdı.

Ve trendeyiz. Rengim trende çocuklarla oyunlara katıldı bizse ağır ağır ilerleyen manzaranın doyumolmaz tadına bıraktık kendimizi...

Pazartesi, 12 Mart 2018 12:51

2018 - Kahraman Ol

"Çocuğum; Düşüncelerine ve hislerine güven. Onlar seni sen yapan düşünceler. Seni diğerlerinden ayıran duygular. Hiçbir insan diğerinden daha değerli ya da daha değersiz değil. Hiç bir duyguda öyle. Düşüncelerinin bilindik olup olmamasına kulak asma. Bunlar seni, sana ait olan geleceğe hazırlayacak. Senin hikayende böyle çıkacak. Bu hikayenin kahramanı da sen olacaksın. Kahraman Ol.."

Pazartesi, 15 Ocak 2018 01:58

Şişme yatak iyi bir kamp Malzemesimidir?

Kamp yapmayı deneyimlecek her insanın herhalde ilk aklına düşen sorulardan biridir. Yer sert matın üstünde altımız yumuşak olmadan nasıl uyuyacağım. Birçok açıdan haklı bir soru bu. Çünkü bir çok kişi gerçekten sert zeminde yatmaya alışık değil.

Hemen bunun çözümlerini aramaya başlıyoruz haliyle. Kamp malzemesi satıcıları da herhalde bu soruyla bolca karşılaştığından, son zamalarda şişme yatak çeşitleri arttı da arttı.

Gelin isterseniz artısı eksisi ile bu malzemeyi değerlendirelim.

Perşembe, 11 Ocak 2018 23:36

Çadır Polleri Nasıl Tamir Edilir?

Çadırların ayakta durmasını sağlayan esnek çubuklara POL denir. Poller esnek olsalarda zamanla kırılırlar. Özellikle artık yaş almış çadırlarınızda veya Çocukların çadıra girip çıkarken dengesini kaybetmesi sonucunda ilk tutundukları yer  poller olduğundan kırılırlar. Bu malzeme çadırı ayakta tutan polikarbon, plastik, vs malzemeden üretilmiş esnek ama kırılgan bir malzemedir. Genellikle kırıldıklarında Türkiye'de özellikle ithalatcısı desteklemiyorsa yanlız başınızasınız demektir. Son zamanlar şanslıyız ki yedek Pol parçaları daha çok satılır oldu.

Salı, 19 Aralık 2017 00:54

Sen, Eşin, Çocuk, “Tecrübeli Arkadaş” ve İlk Kamp Deneyiminiz.

Bu sefer konumuz “Tecrübeli Arkadaş” . Evet yanlış okumadınız. Hani kampcılığı ilk kez deneyimleyecek olanların siteden kayıt yaptıktan sonra araştırmak ve okumaya zamanı yok ya, okusa da karar vermesi zor ya. İşte tam bu anda devreye giren o “tecrübeli arkadaş”. Evet evet senden bahsediyoruz.

Hemen homurdandığınızı duyar gibi oluyorum. “Tecrübeli Arkadaş” candın neden bulaştın şimdi onlara. Ne oldu yine ?

Yok yok merak etmeyin. Çok yüklenmeyeceğim. Biraz. Hem ben de bu arkadaşların ne kadar kıymetli olduğunu biliyorum. Biraz latife birazda eğlenmek için bu konuyu seçtim. Haydi devam edelim.

Kampa 5 gün daha var ama neyle karşılaşacaksınız,  ne olacak bilmiyorsun. Birden “Sertaç” geldi aklına. Dağa mı gitmişti, Üniversite'demiydi neydi. Kamp yapmışlığı var Sertaç’ın dur ona danışayım dedin.

Pazartesi, 18 Aralık 2017 12:24

Araç Üstü Çadırları Kullanışlımıdır?

Araç üstü çadır kuran dostlardan bu konuda yazı yazmalarını istedim ama olamayınca iş başa düştü. Sonra zamanlarda sayısı hızla artan Araç üstü çadırların üzerine yazı yazmak bana düştü. 1992 yılından beri çadır ile çok tecrübem oldu. Birçok model ve bir çok hava test etme fırsatı buldum. -20 fırtınalı hava koşulundan, yakıcı güneşe, aynı gün içinde dört mevsime kadar bir çok ortamda yattım. Bu zaman ve tecrübe artık bir çadırın tasarımını gördüğün anda görüşünü belli edebilmeyi sağlıyor. Malzeme kalitesi, çadırın kurulduğu yer, duruşu, hava durumlarında nasıl davranacağı hakkında hemen bir görüş üretebiliyorsunuz.