Akyazı ilçesinin 25 km güneyinde olan acelle yaylasına kampa gitmek uzun süredir aklımdaydı. Yerleşimin fazla olması ve yaylacılar sebebiyle farklı yaşam seçimlerine ziyaretçi olabilirdik. Yaylanın tam ortasından geçen dere bir toprak yığını ile engellenmiş ve yaylanın tam ortasında büyük bir gölet oluşmuş. Tabii baraj sonrası derenin bir yatağı bayağı kurumuş. Ama su işte bu hafif hafif sızıyor ve umarım aşağı tarafta kalan canlı yaşamını olumsuz etkilemez.
Kapatın gözlerinizi hayal edin.. Çocuklarınız ile bir çadırın içindesiniz, dışarıda hafiften bir rüzgar ve pıtır pıtır düşen yağmur damlaları, eşlik eden cırcır böcekleri, sadece yıldızlardan ve ateş böceklerinden gelen cılız bir ışık. Gün boyunca yemyeşil çam köknar ve kayın ormanlarında bol oksijen alarak yaptığınız yürüyüşler, ardından hep birlikte açık havada yenilen akşam yemeği, kamp ateşinde pişen mısırlar ve bol sohbet sonrası tatlı bir yorgunlukla gözlerinizi kapatıyor ve tatlı bir uykuya dalıyorsunuz. Sabah sizi kuşlar korosu uyandırıyor, yüzünüzü tatlı tatlı yalayan güneşin ilk ışıkları ile güne başlıyorsunuz..
Bu yazının adı aslında #direngezi Delmece yaylası kampı olmalı. Çünkü bir önceki hafta olan kampımızı iptal edip gezi’deki ağaçlara dostluğumuzu göstermiştik. Sonraki hafta boyunca herkes gibi bizde az uyuduk ve gergindik. Bir sürü şey yaşadık. Hafta sonuna doğru ortalığın durgun ve taksimin çocuklarla gidilemeyecek kadar kalabalık olacağını düşünerek Delmece kampımızı Yapmaya karar verdik. Gidecektik, hatta gidip ormanlara Taksim’deki durumu anlatacaktık. Belki kalkıp gelirlerdi. Belli olmaz bakarsın gelirler.
Kendimiz ve çocuklarımız için 2 günü daha çaldık bu haftasonu. Ercuva yaylasına kampa gittik. Güneş ile çam tozu arasında seçim yaparak ormanın kıyısına ağaçların gölgesine sığınarak kampımızı kurduk. Çadırlardan önce çayların demlendiğini gözlemledim. Bu artık tecrübe arttı ve kaygılar azaldı anlamına geliyor sanki. Aramızda kampı ilk kez deneyimleyen az kişi vardı. Önceki kamplardan edindikleri tecrübelerle malzemeler alınmış, gözlemler yapılmış bu gözlem ve özellikler üzerine muhabbetler koyu hal almıştı.
Çok farklı bir konu ile tekrar merhaba. Uzun süredir dikkatimi çeken bir konu hakkında en sonunda eğitimimi alabilmeyi becerebildim. Türkiye Permakültür Araştırma Enstitüsü gerekli eğitimlerini alarak bir araya gelmiş gönüllülerin Türkiye’de Permakültür’ü yaygınlaştırmak için oluşturdukları bir oluşum. Katılım arttıkça farklı etkinlik alanları ile çeşitlenecek ve topluluk büyüyecek diye umut ediyorum.
Muşmula diye planladık, hurmaya döndü. menekşe diye planladık, aytepe oldu. Evet bu haftasonu bir çok kez plan değişti. Ama çok yürüdük çoook. Evet buluşma yerinde hızlıca toparlandıktan sonra ekmeklerimizi alıp hızlıca Menekşe yoluna girdik. 20 Dk ilerledikten sonra yol bazı arabalar için çamurlu ve kaygan bir hal aldı Bizde 3 arabada toparlandık. Bunlardan 2 si arazi aracı olduğundan diğer ticari aracıda çekme halatı ile çekerek ilerliyor ve yolun sonuna gidecek gibi görünüyor olsakta, çocuklarla araçlardan birinin arızalanması ihtimalini göz önünde bulundurarak hızlıca plan değiştirdik. Yeni planımız Aytepe'de veysel dayıya gitmekti. Muşmulalardan feragat edecektik.
3,5 yaşındaki oğlumuz Ardıç'la defalarca kamp yapmıştık. Ama bu kampların çoğunda yalnız oluyorduk ve hem oğlumuz hem biz doğanın tadını birlikte çıkarabileceğimiz arkadaşlara ihtiyaç duyuyorduk.
Sevgili arkadaşım İpek bize "Kampa Gidelim mi Baba"dan söz edince nasıl sevindiğimizi anlatamam. Artık dört kişilik bir aileydik ve başka çocuklu ailelerle kamp yapak fikri bizim için çok heyecan vericiydi.
İnönü yaylası kampı , Eksi 5 derece soğuk, 2.5 aylık en küçük katılımcısı ile tam bir “ilk”ler faaliyeti oldu Kampagidelimmibaba için. Yine çok güzel insanlarla beraber bir hafta sonumuzu kazandık. Geçen yıl kardan dolayı çıkamadığımız için inönü yaylasına ulaşamamıştık. Bu sefer kar yoktu. Ama havanın soğuk olacağını biliyorduk. Aramızda ilk denemesi olanlar da vardı.
Yaylaya vardığımızda sis sebebi ile görüş 1000m kadardı. Ama kısa sürede güneş çıktı ve kampımızı güneşli havada kurduk. Yine ilk önce yürüyüş yaparak çevreyi keşfettik. 12 büyük 8 çocuk ile 2 saat süresince her yere girip çıkarak sırrımız olan yerleri aradık çocuklarla.
Değişik tecrübede 62 büyük 29 çocuk bizler, parçalı bulutlu ve yağışlı hava uyarılarını almamıza rağmen menekşe yaylasındaki kampımızı tamamladık. Bu kamp ile birlikte artık sınırlarımızı bir adım üste taşıdığımızı düşünüyorum. Çadırlarımız sırılsıklam oldu ama bizler hep kuru kaldık. Hava bize misafirperver davrandı. Ara ara ciseledi ve tam bastırmadı. İşlerimizi hızlı yapmak için uyardı.
Sabah buluşmamız çok keyifli idi. Ama iyileştirmek lazım. Buluşma saatine uymak önemli bir konu. Sonrasında konvoy halinde ekmeklerimizi aldık. Doğru yaylaya yaylandık. Yolda kestane ve elma için durunca yol biraz uzadı haliyle. Kamp alanımıza ulaştıktan sonra hızlıca planlamaları yaptık. Herkes seçtiği yere çadırını kurdu. Yeni mahalle en kalabalık olandı.