Muhtarımız Ahmet Genç bey düzeni mükemmel sağladı .
Hava açık, güneş ısıtıyor, ama soğukta kendini hissettiriyordu.Yaylanın yukarılarına yürüyüş yaptık çoluk çocuk. Büyüklere söylemediğimiz çocukça sırlarımızla kazılar yaptık. Bir çok şey bulduk. Bunları kampa döndüğümüzde ayrıntılı inceledik.
Toplam 2 saat yürüyüş yaptık. Yüzbinlerce elma yedik. Bir o kadarını da topladık. Evlerimizde lezzet keşiflerimize dahil edeceğiz.
Akşama doğru ateşimizi yaktık ve yemek hazırlıkları başladı. Çocukları görmedik diyebilirim. Ben erini çok az gördüm. Sürekli olarak bir iş peşinde bir yerlerde arkadaşları ile oynuyordu. Hava hafif hafif kendini hissettiriyor, beni unutmayın diyordu.
Ama çadırlarımız bu mevsime hazır.
!! Yeri gelmişken belirtmeden edemeyeceğim. Lütfen toplu alışveriş mağazalarının sattığı malzemeleri almayınız. Bunlar hiçbir işinize yaramazlar.
Ateşimiz büyüktü ve herkese yetti. Çocuklar uyudu ve gece. Hava kapalı hafif yağışlı. Uyku tulumunun nasıl kullanacağı nasıl ısınacağını, sabah olacaklarla ilgili bilgilendirmelerden sonra yavaş yavaş uykuya çekildik.
Bu kampın bir özelliği en küçük (40 günlük) ile yaşını bilmiyorum ama yüksek yaşlı bir annemizinde katılımı ile yaş skalasının en geniş olduğu kamp olmasıydı.
Gece yarısı havayı kontrol ettim. Hava yıldız dolu ve bulutsuzdu. Sabah için umutlandım ama yine kapalı ve güneşsiz bir hava karşıladı bizi. Çocuklar için birşey farketmedi. Dışarıda bir sürüsü gene bir o tarafa bir bu tarafa akşamdan kalma oyunları peşindeydiler. Hızlıca kahvaltı edildi. Yerler ıslaktı. Enerjimiz biraz düştü.Ama en azından yağış yoktu ve toprağın o sabah kokusu çok iyi geldi bana.
Saat 12 ye doğru nihayet güneşi gördük. Çocuklar gibi bizde şendik. Çadırları kuruttuk. Kendimiz kuruduk. Ruhumuzu güneşlendirdik. Veeeeeeeeeee elma topladık. Yedik.Topladık.Yedik. Ne kadar topladık ve yedik bilmiyorum. Patlayana kadar diyeceğim, patlamadık ta.:)
Herkes kendi planına göre ayrıldı kamptan. Kalanlar saat 13:00 te kırıntı köyüne doğru yola çıktık. Arabalarla gittik ki sonrasında da bilmediğimiz diğer yoldan giderek bir keşif peşine takılalım istedik. Köy gezimizde çok verimli geçti. İnekler köy yumurtalarıi köy peyniri eşliğinde akşam yemeğine kadar abarttık konuyu. Hava artık kararana kadar köyde kaldık. Ama dönüş yolu zor oldu. Fazladan 1 saat dağlarda dolaştık. Hangi köylüye sorsak cevabına şöyle başlıyordu.
“abi siz yanlış gelmişsiniz.”
Haydi tekrar baştan al başka bir tarif.Her tarifte muhakkak bir tabela var. Kaybolunca karşılaştığımız köylü
“O tabelayı görmedinizmi” diye soruyor.
Hay yaa!!! inemedik izmite. Neyse sonunda indiğimizde saat 20:00 olmuştu. Hızlı arabalar uctu ve difisil ve biz tıngır mıngır döndük kürk dükkanımıza.
Özellikle çocukları ile beraber bu kadar fedakarlık isteyen bir işi kararlılıkla devam ettiren anne ve babalara teşekkür ediyorum. Avm ler içinde tüketilmeyen bir hafta sonumuzu daha kazandık kendimiz için, çocuklarımız için. Tecrübeler iyileştirmek için önemlidir. Her tecrübemiz bizi biraz daha hazırlıyor. Bu kampla beraber artık ortaya çıktı ki kampagidelimmibaba etkinlikleri daha da zor ama bir o kadar daha güzel etkinliklere de ulaşabilir.
Fizik kuralı gibi. Zorlaştıkça daha güzel olana yaklaşabileceğiz. Bizi tüketen herşey uzaklaşacak. Çocuklarımız bize farklı bir gözle bakabilecek ve öğrendikleri, tecrübe ettikleri ile önlerindeki yaşamda daha farklı algıları terazileri kullanacaklar. Doğa'nın bizimde parcası olduğumuz en büyük düzen olduğunu ve onunla uyum içinde yaşamanın kurallarını özümseyecekler. Öğrenecekler demiyorum. Öğrenme beyin ile yapıldığından unutulmaya yada etkilenmeye çok açıktır.
Ama doğa yı severlerse sonradan onlara öğretmeye çalıştığımız bir çok şey zaten olacak. Kamp alanımız tertemizdi hepinize tekrar teşekkürler.
Kampa gidelimmibaba?
Gidelim
Alpay Oğuş
{phocagallery view=category|categoryid=24|limitstart=0|limitcount=0}