8-14 Temmuz 2018 - Boğatepe Köyü - Kars Alpay Oğuş ile Köy Yaşamı - Çocuk Kampı Güncesi

Kars Boğatepe Köyünde kış kamplarımızdan sonra ilk kez de yaz kamplarını planladık. Bu yükseklikte çok sıcak gündüzler ve görece soğuk geceler demek. Ankara garında hızlı tren ile Kars Treni artık aynı istasyonda birleşmiş. Böyle çok rahat olmuştu. Buluşmadan erken gelenlerle garda dolanıyoruz. Diğerleride geldikçe yanımıza katılıyor. Çocuklar artık trene binmek istiyor ve çok merak ediyorlar. Vagonumuz bize ait ve tüm vagonla kampa gidiyoruz. Ne güzel.

Komparımanlarımıza yerleşip hemen düzenleri kurmaya başlıyoruz. Çocuklar yatacakları yatakları seçiyor. Ondan sonra ziyaretler başlıyor. Ailelerin kabiliyetlerini keşfettikçe bazı kompartımanlarda masal, hikaye, boyama, oyun toplaşmaları yapıyoruz.. Bunların ihtiyaç kadarına bizler müdahale ediyoruz. Çünkü her çocuğun kendi kaynaşma dinamiği var. Bizim kamplarda bunu yetişkinlerin bozmasına engel olmaya çalışırız.

Tren yolcuğumuz meraklı köşelerin bitmesi ile birlikte çocukların uyuması ve geri kalan zamanın bizlere ve bol muhabbete yol açıyor olması kaçınılmazdır. Gece ışıkları söndürün ve dışarıyı seyredin. Her saniye tren daha da yavaş gitsin istiyorsunuz.

Sabah en keyifli anlardan. Ömründe ilk kez bir trende uyanıyorsun düşünsene. Kahvaltı ve akşamdan kalma aydınlık oyunlara devam.

Kimi garlarda tren duruyor. Yolcu indirip yenilerini alıyor. Bir takım yolcularda bu durma sırasında yerel çocuklara bir takım hediyeler vermeyi adet edinmiş. Hatta trenin yavaşladığı yerler var. Buralarda da çocuklar bunu biliyor ve trene yaklaşıp bir şeyler atmanız için size dileniyor. Bunu insanlık dışı buluyorum. Lütfen çocukları bu saçma oyununuza alet etmeyin. O çocuklar gereken ihtiyaçlarını gereken kadar bulurlar. Sizlerin hayvanat bahçesinde gibi camdan attığınız gofrete muhtaç değiller. Ayrıca çocuğunuzun yanında bunu yapmanız ise ne utanç vericidir.

Kars merkezde yerel tadlar lokantalarını iyi biliyoruz. Kurban yerel ondan. Birde bizim turistik yer sevmediğimizi bilir.

Uyduktan ve kahvaltı sonrası bir haber gelir. Kurbanın eşeğinin yavrusu (sıpa) park edilen arabadan atla aşağı. Gezmeye çıkmış. Bizde tüm işimizi gücümüzü bırakıp gurupla birlikte onu aramaya gidiyoruz. Kars kalesine. En son orada görülmüş. Bulamadık. Ordan köye gitmiş dediler. Neyse bulduk. Yolun kenarında annesinin yanında. Sıpayı sevdik biraz. Sonra ver elini köy.

Köyde hepimiz köy evlerine dağılıyoruz. Kimin kısmetine neresi düşerse. Evsahiplerimiz mhteşem insanlar. 2600m de yaşayan zor şartların insanları. Çalışkan ve güçlü.

Kalan 4 günümüz bir dolu etkinlik ve yürüyüşve yerel lezzetler ve yerel yerleşimlerde çocuklar oyunlar, kazlar, atlar, inekler, buzağılar arasında geziyor.

Çocuklar arasında en fiyakalı etkinliğimiz “Tezek Kurutmak”

Köylü çocukların aldıkları görevleri, yaptıkları işleri çocuklar şaşkınlıkla gözlemliyor.

Bu kamplarımızın ana amacı çocuklarımızın bu deneyim sayesinde ve yaptıkları gözlemler sayesinde yaşadıkları hayatın bazı kısımlarına olan bakışlarını biraz daha geniş hale getirmektir. Bu hayatları gördükçe hem gıda üretimine olan saygılarıi  hem de farklı yaşamlara karşı empatilerinde çok olumlu geribildirimler sürekli alıyoruz.

Köyün bu hali tabii rastlantı değil. Dostum İlhan Koçulu’nun, Güler’in, Kurban’ın emekleri çok büyük. 

Alpay Oğuş 

Yorum Ekle