Gittik

Gittik

Yine bir sonbahar, yine vazgeçilmezimiz menekşe yaylası. Bu Erin ile 3. kere gidişimiz ancak bu sefer eksikliğini çokça hissettiğimiz bir durum ile karşılaştık: Erin’in yaşıtı bir çocuk olmaması. O yüzden bu yazıya bir duyuru ile başlamak istiyorum. Yeni bir platform olulturmaya karar verdik.

Riva'da eğitim kampını duyunca düşünmeden katılımı onayladım. Tahminlerime göre Erin ile böyle bir kamp bir sürü açıdan avantajlı olabilecekti. Ben de ilk defa oğlumla beraber kamp yapabilecektim. Tahmin ettiğim gibi de oldu. Kısa bir hazırlıktan sonra sabah yola çıktık. Erin 3 gündür kampa gideceğini bildiğinden heyecanlıydı. Kısa bir yolculuk ile kampa ulaştık. Elmas koyunda piknik ve plaj hizmeti veren bir yer çıktı karşımıza. İlk önce çadırımızı kurduk beraber. Erin beraber çadır kurmayı çok seviyor. Ama çadır malzemeleri ile balık tutuyor, poller dikilmeden içine giriyor. Böylelikle bir çadırı ancak 1 saatte kurabiliyoruz. Ama dert değil.

Basit yaşamak istiyorum..

Aynı Erin gibi kamplardan dönerken “neden dönüyoruz ki?” sorusunun cevabını bulamıyorum. Sabah saat 06:30 bizim için 06:45 Erin’in için kalk borusu zamanıydı. Bir türlü benim kaldırma çabalarım sonuç vermediğinde Hülya devreye girdi “hadi bakalım kampa gidiyoruz” dediği an Erin yataktan hızlıca doğruldu ve bir gün önce beraber hazırlandığımız için (sanırım) ilk söylediği cümle: 
 

Yarın da Menekşe yaylasında sanırım artık uğurlayacağız. Erin’in de dahil olduğu kamplara kış süresince ara vereceğiz. Bu arada biz anne-baba olarak kışın ne yaparız onu bilemem ama baharda Erin’li kamplar tekrar başlayana kadar biraz evdeki çadırını kurmakla idare edecek görünüyor.

Alpay artık sea kayak yapmakta ve ikinci faaliyeti olan Paşabahçeden yola çıkıp Heybeliye gelme rotasının sonucunda atacakları kampa bize katılıyoruz. Biz dediğim Erin ve ben, kardeşimi de davet edince ettik 3 kişi. Uzun zamandır sırtımda kamp yükü taşımayan ben bir de puset ile Erin’i götüreceğim ve kardeşim de olacak, hmm olur mu?? olur olur diyip yola çıktık.

Birkaç gündür o kadar heyecanlıydım ki gitmeyelim diye her türlü mızmızlığı yaptım; kolay değil 16,5 aylık bir bebek ile ilk ciddi dağ faaliyetimizi yapacaktık.Mızmızlıkta kazanamadım,Gittik,Alpay haklı çıktı,Ben kazanamadım,Erin kazandı,

Hamileliğimin ilk zamanları yaza ve yoğun iş dönemine geldiğinden sadece 3 günlük mide bulantılı bir Bozcaada dinlencesinden bu yana 1,5 senedir gerçekten rahat bir tatil yapmamıştım..yaz başı yaptığımız Gelibolu tatili ise Erin ile ilk tatil olması dolayısı ile biraz gergin geçmişti.. Alpay bana “hadi kamplı bir Bozcaada yapalım bu sene de bizi bekler ada ” dediğinde Erin ile nasıl olabileceğini hiç hayal edememiş ama yine de ” hadi o zaman olmadı Gelibolu’ya döneriz” dedim.. Gelibolu’ya dönmedik.. sadece dönüşte tıpkı eskisi gibi 1 gün ziyarete gittik..herşey sandığımızdan kolay ve keyifli geçti.