9-10 Haziran 2018 - Sinekli Yaylası Çocuk Kampı Güncesi

 

Sinekli yaylası yıllardır ulaşımı uzak olsa da gitmeden duramadığımız yaylalardan biridir. Kocayaylanın hizasına düşer. Kocayayla yoluna göre çok daha yumuşak ve kolay bir yolu vardır. Yaylada yıllardan beridir meracılık yapan köylüler ile zaman içerisinde oluşan dostluklarda çabası.

Dostluk dediğimde çok bir şey hayal etmeyin. Bizler zaman içerisinde  köylü ve ahalisiyle bu türde ilişkilerin aslında olması gereken hali konusunda çok tecrübelendik.

Her bölgenin şartları ve köylüsü farklıdır. Beklentileri de. Dışarıdan gelenler olarak bizlerin T.C. vatandaşı olarak tabii ki bazı haklarımız vardır. Fakat bu haklar hiçbir zaman köylünün orada kurduğu düzeni bozan türden olamaz.

Kamp yapanlar çoğaldıkça artık etikten uzak davranışlarla yaylalarımızda kirleniyor ne yazıkki. Bunda en büyük pay yerel piknikçilerin ve Offroad Kulüplerinin oluyor. Güzelim meraların ortasında kalın lastikleri ile geçip meraya kapanması mümkün olmayan yaralar bırakıyorlar.

Fakat bunlara artık bir yeni tür daha eklenmiş görünüyor. “Doğa”cı Okullar. Evet yanlış okumadınız artık alternatif olmak, ormanda kamp yapmak falan okulların pazarlama stratejileri içerisine girmeye başladı. Böyle olunca da bizimle 1-2 kampa gelip bu organizasyonlarını kendileri yapmaya soyunanlar oluyor. Piknik ile Kamp arasındaki farkı tam anlamadan bu işler ortaya çıkmaya başladı.

Bunları neden anlattım. Yıllardır olduğu gibi arabalalarımızı yol üstünde görünmez bir yere topluca parkedip kamp alanımızı seçmeye çalışırken köylülerden biri bağırarak bize yaklaştı. Ben sizi burda istemiyorum gidin dedi. Burası köyün merasıdır yasak dedi. Ben çok şaşırdım tabii. Dur amcacım anlamadım vs demeye kalmadan. Baktım ardından diğer köylülerde gelmeye başladı.

Çok lafı uzatmadan. Meğerse geçen yıl 300 kişilik bir organizasyon ile yaylaya gelen bir okulun yaktığı ateşler ve bıraktıkları çöpler sebebi ile köylü çok kızgınmış. 1 hafta çöpleri topladık, yanmış ateşlerin izlerini toprak taşıyıp yok etmeye çalıştık dedi.

Tesadüf aramızda da bu kampa katılan velilerden biri var. Neyse beni tanıyan köylü var aralarında . Alpay tamamdır o kamp atsın sorun yok dedi de sorun olmadan kampımızı kurduk.

Akşamda ateş başında bu velimizden hikayenin kalanını öğrendik. Ağzım açık kaldı tabii.

Mera alanında kafanıza göre istediğiniz yerde ateş yakamazsınız.
Mera alanının üstüne Araba çıkaramazsınız. Hele karavan hiç çıkaramazsınız.
Çöplerinizi yaylada bırakamazsınız.

Doğa konseptli bu okulumuzun yaptığı bir şeyi daha yazışmalardan öğrendim ki. Kampcılar tuvaletlerini yapsınlar diye köyden ev kiralamışlar.

Bu davranışların tamamını ben yorumlamak istemiyorum. Fakat Bu belkide olabilecek en bozguncu, düzeltilemez yaralardan biridir.

Kamp denen şeyin tuvaleti ormandır. Bu kadar kalabalığın ise çukur kazarak tuvaleti yapması sağlanır.

Kampcılığın Okullarımızda “Consept” ten daha ileri gidebilmesi umuduyla.

Alpay Oğuş

 

Alpay Oğuş 

Yorum Ekle