Yine çılgın bir deney ile başbaşayız. İstanbul’da fırtına kopuyor. Yağmurdan korkumuz almış başını yürümüş. Kimse kafasını dışarı bile çıkarmak istemiyor. Sebep. Yağmur yağıyor. Biz ne yapıyoruz. Bakalım diyoruz ne olacak. Çok zorlanırsak döneriz. Öylede yapıyoruz. Buluşma noktamız karışık. Hafif nemli is camlara ve yüzümüze vuruyor. Biz erik topluyoruz. Çocuklar Erik topluyor. Buluştuk. Kalabalığız ama %50 kendini evde tutmuş bilerek anlaşılan. Olsun bakalım nasıl bir hikaye olacak bizimkisi.
Hesapta nisan ayının son haftasonunu güneyde biryerde kamp yaparak daha ılıman geçirmeyi hayal etmiştik. Kar yağdı bildiğin. 1 mayıs kampını da artık mayıs yahu deyip göle girmeli olur diye Taraklı olarak belirledik. Hehe şimdi yine kar yağdı diyeceğim sandınız değilmi. Hayır deliler gibi yüzdük.
Aylardır beklenen özlenen haftasonu yayla kamplarının bu haftasonu açılışını yaptık. Bu sene sert bir kış geçtiği için özellikle Nisan ayının son haftasını beklemiştik kamplara başlangıç yapabilmek için ne de olsa artık Nisan’ın son haftası yayla bile olsa tamam belki sıcak bir hava beklemese de bizi bahar havasını hissetirir diye düşündük. Heyecanla sabah yola çıktık, sabah hava güneşliydi bu da içimize umut serpti lakin Yalova’ya geldiğimizde bizi sert bir rüzgar karşıladı. Daha yaylaya çıkmadan oldukça serin bir havanın bizi beklediğini anlamıştık. Bizim için kötü hava şartı yok elbette doğru malzeme var, o yüzden yola koyulduk.
Harika bir kampın 2.günündeydik.Bu defa 2.gün uzun yürüyüşüne katılmayalım dedik. Rüzgar’a sorduk yürüyüşe çıkalım mı diye. Hayır dedi. Bizde kahvaltıdan sonra toparlanıp gitme planları yaparken Alpay Rüzgar’a ne söylediyse artık, Rüzgar koşarak yanımıza geldi ve ‘Anne anne benim montum nerde, ben yürüyüşe çıkıyorum hadi sizde gelin dedi ve ardından bizde yürüyüşte sıramızı tuttukJYürüyüş dönüşü ben kamp yerine daha çabuk varmıştım.Orkun ile Rüzgar yürüyüşte biraz arkalarda kalmışlardı. Herkes çadırını ve malzemelerini toplayıp dönüş yoluna çıkmaya başlamıştı. Ben çadırı toplamakta maalesef biraz aheste davrandım.
Ekim ayında Karavan gezisi programımızdan dolayı fazla bir kamp planlayamıyoruz. Permakamp ‘ta da bir haftasonu geçirmek isteyince ancak 29 ekim haftası kaldı seçenek. Kırıntı elmalarına gidemeyecekmiyiz diye düşünürken, birkaç kişiden olurmu canım Ekim ayı kampsız denince bende kampı açtım Açtım ama hava yağışlı. Köylü ile konuştum. Abi yollar kapalı çıkamazsınız
Samandere Köyü kamp alanımıza geldiğimizde veliler paslı çitleri görünce dalga geçtiğimi düşündüler. İkna edemedim. Yol bozuk olsada çıkmak istiyoruz dediler. Yola koyulduk. İki yerde beklemediğimiz şekilde takıldık. Arabaları zar zor kamp alanına ulaştık.
Bu kamp için yazı yazmak yerine katılımcılarımızdan Barış Özcan'ın VLOG - video günlükleri paylaşmayı uygun gördük. Herşeyi anlatmış
Son iki yıldır düzenli olarak doğada kamp yapmanın çadırda yatmanın nasıl olacağını düşünüp duruyorum. Araştırıyorum, evdeki ahaliyi yokluyorum. Nelerden vazgeçemeyiz? Sınırımız nedir? Yaşamadan bilemeyiz deyip 9 yaşındaki oğlum ve ben yola çıktık. Çok hazırız biz bu kampa! Tüm hayal gücüm, oyunlarım, masallarım cebimde kamptaki çocuklarla eğleneceğiz, ben çok hazırım. Aylar öncesinden hazırım hatta.
Bu yılın bayram haftası. Katılımcılar çoğunlukla tecrübeli ve daha önce çok kez kampımızı tecrübe etmiş katılımcılardan oluşuyor. Bunun hem faydası hem de zorlukları var. Kamp katılım oldukça geçen yıllardan herşeyi bilen çocuklar sanki dün de buradalarmış gibi hayatlarına başlıyor. Ortalıkta çocuğumu gördünüzmü diyen ebeveynler.
Bu yılın bayram haftası. Katılımcılar çoğunlukla tecrübeli ve daha önce çok kez kampımızı tecrübe etmiş katılımcılardan oluşuyor. Bunun hem faydası hem de zorlukları var. Kamp katılım oldukça geçen yıllardan herşeyi bilen çocuklar sanki dün de buradalarmış gibi hayatlarına başlıyor. Ortalıkta çocuğumu gördünüzmü diyen ebeveynler.
Şimdi hatırladığımızda o kadar etkili gelmiyor ama 2. Kamp tam bir fırtına ile başladı. Önceleri sadece bir yağmur geçip gidecek diye hazırlandık. Haziran ayı böyle işler her yıl yapıyor. 10 dk lık bir yağış bizim kaçacağımız bir yağış değil tabii. Çıktık koştuk eğlendik.
Yaz döneminde ‘Kampa Gidelim mi Baba‘ kurucusu sevgili Alpay Oğuş Dedetepe Çiftliği’nde çocuklu aileler için kamplar düzenliyor. Yaz boyunca Dedetepe Ekolojik Çiftliği’nde çocuk kampları devam ediyor. Bu kamplara aileler ve çocuklar birlikte katılıyorlar. En büyük kazanım kamp ve çiftlik hayatını öğrenmek, içimizdeki ebeveyni yeniden keşfetmek ve çocuklarımızla keyifli vakit geçirmek.
Kocayayla. En çok sevdiğimiz yayla. Geçen yıl karlar bize izin vermediğinden gidememiş sonrasında da kısmet olmamıştı. Bu yıl herhalde çok özlediğimizden uygun zamanı kolladık ve yaylamıza ulaştık. Mayıs ayında Düzce bölgesinde zaten hep yağışlı hava uyarıları ile kampa gidiyoruz. Fakat yerel şartlar sürekli değişik oluyor. Havanın çok enteresan dinamikleri var.
19 Mayıs bu yıl Perşembe gününe rastladı. Cuma izin alabilenler ile 2 gece konaklamalı kamp hayalimizi gerçekleştirmek yolundayız. Ama bizim gibi düşünen ciddi bir kalabalıkta varmış. Sonrasında da değiik bir şey yaptık. Hafta sonu gelebilenler de bizde hafta sonu size katılalım deyince 3 gece konaklamalı muhteşem bir kamp ortaya çıktı.