Ayça Oğuş

Ayça Oğuş

1977 İstanbul doğumlu. 1995 İtalyan lisesi, 1999 Kocaeli Üniversitesi Ekonomi mezunu.Önce gezi ve doğa fotoğrafçılığı yaptı. 2007 yılında anne oldu, fotoğrafçılık teması çocuklara yöneldi.2009 yılından beri doğum fotoğrafları , 2010 yılından beri yeni doğan bebek fotoğrafları çekmektedir.2010 -2014 yılları arasında Muammer Yanmaz Fotoğraf Atölyesinde Doğum Fotoğrafçılığı Atölyesi
2015 FUJIFILM EĞİTİM MERKEZİ Doğum Fotoğrafçılığı Atölyesi vermiştir halen özel dersler veremeye devam etmektedir.
Deneyimlerini ve yaşam tarzını anlattığı 2006 yılından beri yazdığı Pi-NiK Kuş adlı blogun yazarıdır.
Ailesi ile birlikte ” Kampa Gidelim mi Baba”  diyerek, diğer ailelere doğa içerisinde yaşayabilecekleri kamplara götürmek konusunda rehberlik yapmaktadır.
Kendi içsel yolculuğunda 2001 yılından öğrenci olarak başladığı yogada 2016 da Deniz Bağan ve Çelen Arıman’dan temel yoga hocalık eğitimini, 2017’de Gizem Onay Collet’ten Hamile yogası hocalık eğitimini tamamlamış halen Çelen Arıman’dan Yin Yoga hocalık eğitimi almaya devam etmekte, Hamile yogası ve başlangıç seviyesi yoga dersleri vermektedir.
Mandala Meditasyonunu bir şifa çalışması olarak kullanarak, yetişkin ve çocuklarla Mandala Atölyelerine liderlik ederek katılımcıların kendi yolculuklarını yaratmalarına yardımcı olmaktadır.Sergiler:2005 Aralık Yalçın Savuran ve proje grubu ile bir gölge konulu karma sergi

2010 Aslı Tür ve ÖzlemTuran ile “Her Damlası Altın:Anne sütü” Sergisi

2012 Bige Yalın ve Özlem Turan ile “Anneliğe Doğmak” Sergisi”

2013 40 Haramiler “İnsan Hikayeleri” Karma Fotoğraf Sergisi

2013 10. Renk : Paris Projesi Sergisi

2015 : Yüzkumbarası Projesi

Cumartesi, 28 Ekim 2017 17:02

28-29 Ekim 2017 - Bolu / Sinekli Yayla Çocuk Kampı güncesi

Sonbahar artık iyice doğaya hakim...Tüm canlılar mevsim değişikliğine hazırlanırken biz de sezonun son kampına doğru yola çıkıyoruz. İstikamet Abant Gölü yakınlarındaki Sinekli Yayla...1450m rakıma sahip yayla, Bolu-Düzce sınırında yer alıyor ve gerek bitki örtüsü gerekse yayla evlerinin dizilimi açısından güzel görüntüler veren, bizim de tercih ettiğimiz favori yaylalarımızdan birisi... Yaylaya hem Bolu hem de Düzce yönünden ulaşmak mümkün, biz Düzce-Samandere istikametinden gitmeyi tercih ediyoruz. Zira bu yol görsel açıdan muhteşem manzaraları ve keyifli seyri ile bizi sonbaharın tüm güzellikleri ile selamlıyor. Buluşma yerimiz her zamanki gibi Resul Abi'nin yeri. Havanın yağış göstermesinden dolayı son anda gelişini iptal edenler oldu fakat biz sezonun son kampını yapmaya kararlı ekibimizle birlikte tırmanışa geçiyoruz.

Pazar, 08 Ekim 2017 16:44

8-9 Ekim 2017 - Menekşe Yaylası Çocuk Kampı Güncesi

Havalar mevsim normallerinin üzerinde, yağmur ihtimali her zaman var ama bu bizi eve hapsedemez. Yaz tatillerinden dönüşler yoğunlaştı ve okulların açılmasına bir hafta kala trafik oldukça kalabalık. Kendimizi bir an önce İstanbul'un dışına atıyor ve sabahın erken saatlerinde ekiple buluşmak üzere toplanma noktasına doğru ilerliyoruz. İzmit'teki trafik dolayısıyla da gecikmeler var ancak biraz rötarlı da olsa buluşup, tırmanışa geçiyoruz.

Cumartesi, 28 Nisan 2018 16:48

14-15 Ekim 2017 Taraklı Karagöl Çocuk Kampı Güncesi

“Hoşgeldiniz Nasılsınız ? Buraya çocuklarınızla geldiğinize göre iyisiniz zaten” dedi yayladaki dede...

En güzel zamanıdır yaylalardaki kampların sonbahar. Yağmuru renkleri kokusu çamuru kışa  yaklaşırken ruhu son bir dem tazeler. Ekim ayının sonuna doğru havalar güzel giderken yine bir haftasonu Taraklı Karagöl yaylasına döndü rotamız. Güneşli bir sabah buluşma yerine vardık. Köyün camisinin karşısındaki otobüs durağında armut, elma, ayva toplarken birbirimizi bulduk ve yola koyulduk.

Hava durumu Cumartesi için yağmur veriyordu lakin bu yağmurun uzun süreli sağanak seçeneğini belirtmeyi atlamıştı site. Yaylaya vardığımızda yağmurdan hemen önce kampı kurduk, karınları doyurup atıştırmalıkları ve yağmurlukları çantaya atıp ormanın içine doğru yürüyüşe başladık. Yürüyüşle beraber yağmur da bize eşlik etmeye başladı. Ormanın içine girince ağaçlar şemsiye görevi gördüğünden şiddetini ancak açık alana çıktığımızda fark ettik. Güçlü bir sağanak başlamıştı.

Orman içinde toprağı koklayarak ve hatta tadına bakarak yürürken birden yayla evlerinden birinin önünde 8 metrekare bir alana sığışıp yağmurun dinmesini beklemeye başladık ama dinmek yerine usulca şiddetlenmeye başladı. Evlerden birinde daha önceden Alpay’ın yaşadığını bildiği bir dedenin hala orada olduğundan emin olduğumuz sırada kendisi bunca kalabalığı çoluk çocuk içeri davet etti.

“Hoşgeldiniz Nasılsınız ? Buraya çocuklarınızla geldiğinize göre iyisiniz zaten” dedi. 87 yaşında ve 91 yaşındaki eşiyle birlikte bir göz odada kalıyorlar. Bir yastıkta kocamak gördük o gün; gerçeten tek bir yastık, bir yatak, yanında küçük mutfak masası ve diğer yanda soba. Yol boyu içimden ve dışımdan “ bir soba olaydı şimdi yanına sığınaydık” diye söylendim aslında zaten dede o vakit diyordu ki “ herşey var, bol bol var, isteriz biz olur” İstedim de mi oldu yoksa olana şükran mı doldum bilemedim.

Çok konuşuyordu dede, ninenin kulakları da ağır işitiyordu zaten, böylece bulmuşlardı denge belki de. Çok konuşuyordu ama konuştuğu her cümle yaşam dersi gibi içimize işliyordu.
“20 milyonluk ekmek aldım eşim çok sever hava da kötü olunca bol bol aldım bol bol var, yoğurt da var bol bol yiyin zaten yeni çaldık yogurdu yarına yine olur bol bol var” diye ekledi. Ekmekler kesildi, sobanın üzerine yerleşti, tabaklara yoğurtlar konuldu. Kimimiz ekmeği doğradık içine tuzu da serptik, kimimiz üzerine yağ sürer gibi sürdük. Bir ara Can (9 yaş) yanımda tabağın dibini sıyırırken “ hayatımda yediğim en güzel yoğurt” diye kendi kendine konuşuyordu. Kıyafetler kuruyordu bu sırada . Camdaki yağmur damlaları hareketi kesince dindiğini fark ettik artık. Süpürgeyi takıp ortalığı temizleyip teşekkürlerimizi sunup geri dönüşe geçtik.

Dalında kurumuş erikleri, taze erikleri tada tada kamp yerine vardık. Rüzgar çok güçlüydü, akşam yemekleri hazırlanırken ateşi de yaktık. Çocuklar buldukları odunları ateşe getirdiler, baltayla odunlarını kestiler. Kimi için ilk kamptı kimi tecrübeli. Biraz ateş başı sonrası herkes çadırlarına çekildi. Soğuk bir sabaha uyanırken bulutlar dağılmış yağmur dinmiş gökyüzü ve güneş tüm renkleriyle bizi aydınlatmaya başladığında ateşi canlandırıp ortak kahvaltı masalarına kurulduk.

Hepimiz aynı şeyi konuşuyorduk:

Bol bol var diyerek buraya çocuklarımızla geldiysek iyiyiz çok şükür diye tekrar edip duruyorduk.

Ayça Oğuş

14.10.2017

 

 

 

 

 

Çarşamba, 10 Temmuz 2013 20:36

Samandere Kocayayla Çocuk Kampı

Bu sefer Düzce’nin  muhteşem doğasını keşfe çıktık. 6-7 Temmuz 2013 tarihinde Samandere Koyacayla’ ya çoluk çocuk kampa gittik. Kamp öncesi gönderdiğimiz epostalar herkes tarafından çok iyi incelenmiş idi. Samandere şelalesinde buluştuk. Ondan sonrasında yayla 9 km civarında. Yolu çıkarken ineklerini otlatan çoban ile süt ve peynir hakkında konuştuk. Yayla evlerinde bunları ürettiklerini öğrendik. Sonrasında ver elini yayla.

Perşembe, 22 Eylül 2011 17:28

Menekşe Yaylası Kampından Notlar 2011 Eylül

Bizim için çok heyecanlıydı ve bizim için bu kadar büyük bir grup ilkti. Kişi sayısını gördüğümde aslında endişelenmedim desem yalan olur ama hava güzel olacaktı ve gerisi halledilebilir göründü gözüme. Halledildi de sanırım.. ben lafı uzatmayacağım, bu sefer katılımcılardan dinleyelim hikayeyi :)

Pazar, 28 Ağustos 2011 17:28

Dedetepe Çiftliği Kampı 2011 Ağustos

Bir rüya ..

Bu kadar yazıp bitirebilirim elbette ve sen sevgili okur aşağıdaki fotoğraflara bakarak rüyayı kendine göre yorumlayabilirsin.

Ancak ben yine de kendi kelimelerimle anlatmaya çalışacağım.

Cumartesi, 05 May 2012 17:17

Belgrad Ormanı Pazar Yürüyüşü 2011 Mart

Hafta içi siteye üye olanlara attığım toplu mesajdan geri dönüş yapan aileler içinden 3 aile çıktık bu sabah orman içine :=) Sabah küçük bir kahvaltı ardından yürüyüş. Erin’in arabada bisikleti kaldığı için parkura bisiklet ile girdi. Normal yürüyüş parkuruna değil Neşet Suyunun bisiklet parkuruna girdik. Yürüyüş parkuruna göre daha sakin ve daha fazla orman içi yol var. Katılan ailelerden birinin 1,5 yaşında diğerinin 3,5 yaşında çocukları vardı.

Cumartesi, 05 May 2012 17:07

Bolu Aladağlar İlk Buluşma 2011 mart

Biz haftasonu çoluk – çocuk buradaydık… :)
Haftasonu ile ilgili gelen ilk yazı Nurdan’dan..

Cumartesi, 20 Kasım 2010 02:00

Menekşe Yaylası Kampı Kasım 2010

Yine bir sonbahar, yine vazgeçilmezimiz menekşe yaylası. Bu Erin ile 3. kere gidişimiz ancak bu sefer eksikliğini çokça hissettiğimiz bir durum ile karşılaştık: Erin’in yaşıtı bir çocuk olmaması. O yüzden bu yazıya bir duyuru ile başlamak istiyorum. Yeni bir platform olulturmaya karar verdik.

Cumartesi, 14 Kasım 2009 02:00

Menekşe Yaylası Kampı Kasım 2009

Basit yaşamak istiyorum..

Aynı Erin gibi kamplardan dönerken “neden dönüyoruz ki?” sorusunun cevabını bulamıyorum. Sabah saat 06:30 bizim için 06:45 Erin’in için kalk borusu zamanıydı. Bir türlü benim kaldırma çabalarım sonuç vermediğinde Hülya devreye girdi “hadi bakalım kampa gidiyoruz” dediği an Erin yataktan hızlıca doğruldu ve bir gün önce beraber hazırlandığımız için (sanırım) ilk söylediği cümle: 
 

Sayfa 1 / 2
Cron Job Starts