Samandere Kocayayla Çocuk Kampı

Bu sefer Düzce’nin  muhteşem doğasını keşfe çıktık. 6-7 Temmuz 2013 tarihinde Samandere Koyacayla’ ya çoluk çocuk kampa gittik. Kamp öncesi gönderdiğimiz epostalar herkes tarafından çok iyi incelenmiş idi. Samandere şelalesinde buluştuk. Ondan sonrasında yayla 9 km civarında. Yolu çıkarken ineklerini otlatan çoban ile süt ve peynir hakkında konuştuk. Yayla evlerinde bunları ürettiklerini öğrendik. Sonrasında ver elini yayla.

 

Kamp alanımızı seçtik ve mahallelerimizi kurduk. Küçük bir kamp yeri seçimi ve çadır kurulumu konusunda bilgi paylaştık. Sonrasında çocuklar yol yorgunluklarını atmış, büyükler de hazırlıklarını tamamlamışlardı. Yürüyüş rotamızı seçip başladık yürümeye. Yaylacıları kurduğu başka bir yerleşke daha keşfettik. Tamamen ağaçtan evler birbirine yakın. Eğimli arazide kurulabilen heryere sebze bahçeleri kurulmuş. Hepsinde üründen bahçe görünmüyor. Sarmısak, biber, domates, ısırganlar..

İnsan isteyince küçücük yerde neler yapabiliyor.

O gün GPS ‘in söylediği 9 km yürümüşüz. Çoluk çocuk 9 km. Yürürken bana az geldi ama sonrasında bacaklarımız sızladı.

Kamp vardığımızda hemen soluklanıp ateşçileri ve oduncuları belirledik. Geriye kalanlar yemek hazırlıklarına girişti. Çocuların arasında balta ve testere kullanımına büyük ilgi olunca aletleri onlardan kaçırmak yerine gözleyerek kullanmalarına izin verdik. Ne kadar merak ettikleri konularmış. Sıra bir türlü bitmek bilmedi.

Akşam yemeği sonrası gene beklenen saatte ateş başı biz büyüklere kalmıştı. Buraları benim anlatmam tepki çekecektir. Çadırında uyuya kalan biri olarak ateş başı aktivitelerinin bir çoğunu kaçırmıştım. Ama anlatılan bir efsane gece olmuş. Ben sonra 11:00 gibi uyanınca ateşin son keyfini kaçırmamak için kalktım.

Sabaha kadar sanki bir piyano tuşlarına basar gibi yağmur damlaları çadırın üstünde müzik ziyafeti verdi bize. Sabah anladığım kadarıyla bu herkesin çok hoşuma gitmiş.

Sabah güneşi bizi biraz zorda olsa karşıladı. Günün aktivitesi yayla köylülerine gidip alışveriş yapmak. Ama sanırım bir önceki gün 9 km yürüyen yorgunlar pek sıcak değil yürüyüşe. Ama kuzuları duyan kalktı yürüyüşe katıldı. Yine tüm kamp 2 km yürüyüp köylülere misafir olduk. Alışverişlerimizi yaptık. Tava ekmeği, yoğurt, peynir, tereyağ aldık. Kuzuları buzağıları sevdik. Sonrasında da yol kenarında akan dere içine girdik. Bizim dere yürüyüşlerimiz olacak zaman içinde bu çok az su olan derede yürüyüş kolay olsada ilk kez deneyimleyen çocuklar için çok eğlenceli oldu. Erin 2 km boyunca dereden çıkmadı.

Sonrası gene üzgün toparlanma ve dönüş. Keşke daha uzun kalsak diyen çocuk suratları. Merak etme gene geleceğiz diyen anne babalar.

Başka bir kamp görüşmek üzere

Alpay Oğuş

10.07.2013

 {phocagallery view=category|categoryid=32|limitstart=0|limitcount=0}

    

Ayça Oğuş

1977 İstanbul doğumlu. 1995 İtalyan lisesi, 1999 Kocaeli Üniversitesi Ekonomi mezunu.Önce gezi ve doğa fotoğrafçılığı yaptı. 2007 yılında anne oldu, fotoğrafçılık teması çocuklara yöneldi.2009 yılından beri doğum fotoğrafları , 2010 yılından beri yeni doğan bebek fotoğrafları çekmektedir.2010 -2014 yılları arasında Muammer Yanmaz Fotoğraf Atölyesinde Doğum Fotoğrafçılığı Atölyesi
2015 FUJIFILM EĞİTİM MERKEZİ Doğum Fotoğrafçılığı Atölyesi vermiştir halen özel dersler veremeye devam etmektedir.
Deneyimlerini ve yaşam tarzını anlattığı 2006 yılından beri yazdığı Pi-NiK Kuş adlı blogun yazarıdır.
Ailesi ile birlikte ” Kampa Gidelim mi Baba”  diyerek, diğer ailelere doğa içerisinde yaşayabilecekleri kamplara götürmek konusunda rehberlik yapmaktadır.
Kendi içsel yolculuğunda 2001 yılından öğrenci olarak başladığı yogada 2016 da Deniz Bağan ve Çelen Arıman’dan temel yoga hocalık eğitimini, 2017’de Gizem Onay Collet’ten Hamile yogası hocalık eğitimini tamamlamış halen Çelen Arıman’dan Yin Yoga hocalık eğitimi almaya devam etmekte, Hamile yogası ve başlangıç seviyesi yoga dersleri vermektedir.
Mandala Meditasyonunu bir şifa çalışması olarak kullanarak, yetişkin ve çocuklarla Mandala Atölyelerine liderlik ederek katılımcıların kendi yolculuklarını yaratmalarına yardımcı olmaktadır.Sergiler:2005 Aralık Yalçın Savuran ve proje grubu ile bir gölge konulu karma sergi

2010 Aslı Tür ve ÖzlemTuran ile “Her Damlası Altın:Anne sütü” Sergisi

2012 Bige Yalın ve Özlem Turan ile “Anneliğe Doğmak” Sergisi”

2013 40 Haramiler “İnsan Hikayeleri” Karma Fotoğraf Sergisi

2013 10. Renk : Paris Projesi Sergisi

2015 : Yüzkumbarası Projesi

4 yorum

  • Yorum Linki Ozlem Parli Cumartesi, 27 Temmuz 2013 16:06 yazan Ozlem Parli

    Merhaba,
    Sayfanız cok hoşuma gitti.Benim 4 ve 2,5 yasında 2 oğlum var.Tatil ararken sizi buldum ve cok dikkatimi çekti.Agustos ayında böyle bir kamp nasil olur size sormak isterim.Daha önce hiç deneyimimiz olmadı,sizce 2 çocukla zorlanirmiyim kamp da.Cadir yerine ilk deneyim kütük ev tarzı olursa daha iyimi olur,hangi kamplar uygundur bilgilendirirseniz cok sevinirim,tesekkur ediyorum.

  • Yorum Linki Kısmet Özgil Tanrıverdi Pazartesi, 15 Temmuz 2013 02:39 yazan Kısmet Özgil Tanrıverdi

    Kamptan sonraki ilk hafta sonun da İstanbulda olmak yerine keşke kampta olsaydık sözlerini çocuklardan duyunca size yazmak, çocukların ve bizim keyifli, değişik bir deneyim yaşamasına ön ayak olduğunuz için teşekkür etmek istedim. Ben kamp hayatına alışık olmama ramen bu işi çocuklar doğduktan sonra rafa kaldırmıştım. Ama burda anladım ki çocuklar düşünülerek organize edilirse ve etraflarında başka çocuklar da olursa bu küçük bey ve bayanların yapamıyacağı aktivite yok. (bu farkındalığa da üç yaşındaki oğlumun mızıldanmadan ilk günkü yürüyüşü yapması sonrasında vardık :)
    Tüm kamp arkadaşlarımıza da çocuklarımızı kendi çocukları gibi gördükleri hissettikleri için (çünkü bizde öyle hissettik) teşekkür ediyoruz. Bu kamptan oğlanlar da çok şey öğrendi (ağaç yaşı hesaplama, testere kullanma, bardaksız akan sudan içme:), bizde çocuklu kamp yapma adına çok şey öğrendik. (araba yedek anahtarını evde bırakma, cebinde taşı gibi :)

    Yeni kamplarda görüşmek üzere, bütün kamp komşularımıza selamlarımızı yoluyoruz...
    Ali-Fırat-Kısmet-İbrahim Tanrıverdi

  • Yorum Linki alpay Perşembe, 11 Temmuz 2013 09:07 yazan alpay

    ne güzel etmişsiniz de fikrinizden geri dönmemişsiniz. Başka kamplarda görüşmek üzere..

  • Yorum Linki Yeliz Kaya Çarşamba, 10 Temmuz 2013 22:35 yazan Yeliz Kaya

    Bu bizim ilk kamp deneyimimizdi. Kampa gitme fikri benden çıkmasına rağmen yolda biraz tedirgindim pişman olur muyum diye. Çünkü daha önce hiç çadırda uyumamıştım. Ancak yaylaya gidip o muhteşem doğanın içine düşünce bütün tedirginliklerin yerini oh be ne iyi yaptık aldı. Başta bu güzelliği bize yaşattıkları için Alpay Bey ve Ayça Hanıma çok teşekkür ediyoruz. Bunun yanında bizimle ocağını, yemeğini, gülümsemelerini ve hoş sohbetlerini paylaşan kamp arkadaşlarımıza da kocaman yürek dolusu teşekkürler. Bir daha ki kampı sabırsızlıkla bekliyoruz.

Yorum Ekle